12 EYLÜL SONRASI YAZILAR : ŞEHİTLERİMİZ (EYLÜL-KASIM)

 


12 Eylül açık faşizmi ile birlikte yurdun dört bir yanında faşist cunta kuvvetleri tarafından çok sayıda yurtsever işkencelerde, dağbaşlarında, sokak ortalarında katledilmektedir. Faşizme karşı mücadelede şehit düşen bu yiğit insanlar arasında Devrimci Yol militanları önemli bir yer tutmaktadır. Bugüne kadar şehit olan yoldaşlarımızın hepsinin ismini tesbit etmek mümkün olamamıştır. Birçokları katledildikten sonra ıssız yerlere bırakılmakta, hergün akıbeti meçhul yoldaşlarımız arasına yenileri eklenmektedir. Bütün bunlara rağmen devrimci mücadele saflarına yeni yeni katılımlar olmakta, ölümü göze almış binlerce, onbinlerce insan emekçi halklarımızın özgürlük ve bağımsızlık günleri için bin kat daha bilenmiş, bin kat daha kararlı bir şekilde direniş bayrağını yükseltmektedir. Şehitlerimizin kefenleri bu direniş bayrağı, mezarları emekçi halklarımızın engin bağrıdır.

İşte bu inançla, 24 Eylül'de Ankara'da işkencede katledilen Zeynel Abidin Ceylan'ı, 24 Eylül'de Ordu Gölköy'de cunta kuvvetlerine karşı yiğitçe direnirken şehit olan Göksel Çavuşlu ve Ergil Dinç'i, 26 Eylül'de yine Ordu Aybastı'da çatışmada katledilen kardeşlerimiz Feridun Aydın, Aydın Yalçınkaya, Mehmet Kulu ve Vedat Özdemir'i unutmayacağız. Yine Ankara'da 11 Ekim günü işkence edilerek öldürülmüş olarak bulunan devrimci bacımız Gülden Erdem'i, Ünye'de şehit olan İhsan Önal yoldaşımızı, 22 Ekim'de Antalya'da öldürülen Ahmet Yüksel'i, 23 Ekim'de Ankara'da sokakta kurşuna dizilen Ali Ekber Acar’ı, 25 Ekim'de Fatsa'da faşizme teslim olmadığı için katledilen Alaattin Bölükbaşı yoldaşımızı, 31 Ekim'de Artvin Şavşat'ta cunta kuvvetleri ile girdikleri çatışmada şehit olan kardeşlerimiz Özbir Aras ve Şener Yazar'ı, 2 Kasım'da Fatsa'da katledilen Sadi Ekiz'i, 5 Kasım'da yine Fatsa'da şehit olan devrimci kardeşimizi, 5 Kasım'da Uşak Eşme'de kuşatıldığı evde cunta kuvvetlerine teslim olmayarak son kurşununa kadar direnen Abdurrahman Çetin'i, 16 Kasım'da Fatsa'da katledilen Kemal Özdemir ve Ayşe Makar kardeşlerimizi ve daha nicelerini, insanlık düşmanı katiller çetesi generaller cuntasına karşı direniş mücadelesinde yaşatacağız, bayraklaştıracağız. Kanımızın son damlasına kadar, şehit kardeşlerimize ve emekçi halklarımıza layık olmak için, faşist cuntayı alaşağı etmek için, dişimizle tırnağımızla SAVAŞACAĞIZ. Ve mutlaka KAZANACAĞIZ!

BU YAZI KASIM 1980 TARİHLİDİR VE ŞEHİTLERİN BİR KISMININ İSMİNİ İÇERMEKTEDİR.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

DEVRİMCİ GENÇLİK SAYI 2 / Anti-faşist mücadele karmaşık bir görevler bütünüdür

12 EYLÜL SONRASI YAZILAR : BİR DEĞERLENDİRME